Haber Detayı
21 Eylül 2021 - Salı 10:43 Bu haber 595 kez okundu
 
Prof. Dr. Ali Kutlu:
Medikal Park Hastanesi İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu aşının pandemi ile mücadelede en etkili silah olduğunu vurgulayarak vatandaşlara aşı olmaları önerisinde bulundu.
ÖZEL HABER Haberi


"Ülkemizde de uygulanmaya başlanan Kovid19 aşısıyla ilgili yüzde 50 ila 91 aralığında farklı koruyuculuk rakamları bildirilmesine rağmen, eldeki veriler aşının yüksek oranda ağır hastalıktan koruyuculuğunun olduğu yönündedir" diyen Kutlu, aşıların insanlık tarihinin en etkili ve faydalı buluşu olduğunu vurguladı.

 

Prof. Dr. Kutlu, zayıflatılmış veya ölü virüslerden hazırlanmış aşıların bize hastalık başlamadan önce ihtiyacı olan süreyi kazandırarak savunma hücrelerimizi uyarıp vücudumuzun gerekli silahları hazırlamasını sağladığını söyledi.

Ali Kutlu, aşılarla oluşan yan etkiler özellikle sosyal medyada abartılarak insanları yanlış yönlendirdiğine de dikkati çekerek, "İmmün sistemi uyaran her aşıda olduğu gibi enjeksiyon bölgesinde ağrı, şişme, kızarıklık bunun dışında yorgunluk; baş, eklem ve kas ağrıları ve hatta titreme, ateş, ishal, kusma meydana gelebilir. Nadir durumlarda ise enjeksiyon bölgesinde lenf düğümlerinde şişlik oluşabilir. Bunlar alerjiyle ilişkisiz, kimde ortaya çıkacağı tahmin edilemeyen, genelde tedavisiz ve kısa sürede geçen yan etkilerdir." dedi.

 

Türkiye’de uygulanan Kovid- 19 aşılarının gerçek anlamda bir enfeksiyonu tetiklemesinin mümkün olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ali Kutlu, önemli uyarılarda da bulundu.

 

Aşı uygulamasının hızlandığı bir dönemde özellikle sosyal medyada “Aşılar Kovid'e yol açıyor” şeklindeki tıbbi açıdan yanlış söylentilerin yayılmaya başladığını belirten Prof. Dr. Ali Kutlu, bunlara itibar ederek aşı olmaktan çekinilmemesi gerektiğini belirtti.

 

- Arı sokmalarına dikkat 

 

Prof. Dr. Kutlu, arı sokmalarına yönelik de şikayetlerin zaman zaman arttığına işaret ederek, şu bilgileri verdi:

 

"İnsan sağlığı açısından bakıldığında ülkemiz açısından arılara karşı alerjik reaksiyonlar toplu arı saldırılarından daha ön plana çıkmaktadır. Havaların ısınması, bahar yaz mevsiminin gelişiyle birlikte hem arıların ortalıkta dolaşması hem de insanların dış ortamlarda daha fazla vakit geçirmesi, artan tarımsal faaliyetler arılarla temas ihtimalini arttırmakta,  çok sayıda vatandaş arı sokmasına bağlı alerjik yakınmalarla   hastanelere müracaat etmektedir."

 

"Çağımız bir bakıma alerji çağıdır" ifadelerine yer veren Kutlu, sözlerine şöyle devam etti:

 

"Ülkemizde insanların yaklaşık yüzde 2'sinin arılara karşı alerjisi olduğu düşünmekle birlikte arılarla sık temas eden arıcı ailelerinde bu oran yüzde 6'ya varabilmektedir. Çağımız bir bakıma alerji çağıdır. Son yıllarda her türlü alerjik hastalıklarda artış olduğu gibi her türlü sebebe bağlı  anafilaksi denen şiddetli alerjik reaksiyonların görülme sıklığında da ciddi artış vardır. Türkiye'de  arı sokmasına bağlı yılda kaç kişinin öldüğü tam olarak bilinmiyor. Eski bazı kaynaklarda yıllık 10’a yakın ölüm sayısı  gerçek rakamı yansıtmaktan çok uzaktır. Geçtiğimiz yıllarda sadece Ordu, Giresun, Trabzon  bölgesinde  yılda  4-5 kişinin arı alerjisi sonucu öldüğüne şahit oldum. Kırsal alanda kalp krizi geçirerek öldüğü sanılan birçok kişinin aslında arı alerjisi sonucu ölmektedir. Arı alerjik hastalarda asıl sorun alerji korkusuyla birlikte yaşanan hayat kalitesinde belirgin düşüştür. Arı sokması sonrası, birçok kişide sokulan bölgede kaşıntılı hafif bir kızarıklık ve şişme ortaya çıkmakta olup ağrı kesici ilaçlar ve buz uygulamaları ile bu reaksiyonlar geriler."

 

Kaynak: (OİD) - ORDU İLKADIM DERGİSİ Editör:
 
Etiketler: Prof., Dr., Ali, Kutlu:, ,
Haber Videosu
Yorumlar
Bizim Gazete
Alıntı Yazarlar
Anketler
Yeni haber sitemizi nasıl buldunuz ?
Arşiv
Haber Yazılımı