HOŞ GELDİN YAZ 

Mevsimlerden yaza giriyoruz artık. Yaz mevsimi, Haziranın yirmi birinde başlayıp Eylülün yirmi üçüne kadar süren, ilkbaharla sonbahar arasındaki sıcak mevsimi diyebiliriz.

Sıcaklıkların bastırmasıyla yaz mevsimini yaşamaya başladık. Kış boyu kurduğumuz hayallere yakınız artık. Yaz mevsimi, kimi ailelerde de okulların tatil olmasıyla başlar veya gurbettekilerin memleketlerine gitmesiyle başlar. Ama bir şekilde herkesin yaz mevsimi farklı ve güzeldir.

Ülkemizi etkisi altına alan koronavirüs nedeniyle yazın keyfini geçen yıl tam çıkaramasak da yine de yazın gelmesi bizi heyecanlandırmaya yetiyor. 

Yazın gelmesiyle fındık ayı da yaklaştı. Üreticiler için ayrı bir heyecan başladı. Toplaması, kurutması ve özellikle iyi bir fiyat ile satmak için şimdiden üreticiler süreci takip ediyor. Bölgemizdeki herkesin en güzel yaz anıları içerisinde mutlaka fındık vardır. Fındık ayı bizlerin yaz denildi mi ilk aklımıza gelen aydır. Sonrasında deniz, yaylalar, piknikler, tatiller gelir. Herkesin gönlünce yaşayabileceği bir yaz geçirmesi en büyük temennim. Özellikle de yazımı okuyanların. Sağlık tedbirlerimizi vurgulayarak yazımı bitirmek istiyorum. Maske, mesafe ve hijyenik olmak en büyük silahımız olsun. Güzel bir yaz geçirmek dileğiyle.

KADIN 

Kadın anadır, kadın emek ve vicdanın ta kendisidir.  En önemlisi de kadın olduğu ortamı güzelleştiren bir çiçektir. Peki kadın bu kadar önemliyse neden hep şiddetle karşı karşıya kalıyorlar? Ülkemizde her gün yeni bir kadına şiddet olayıyla karşılaşıyoruz. Her seferinde kadınlar farklı şekilde katlediliyor.

Kadın insandır, bir bireydir ve her bireyin özgürce yaşama hakkı varken neden kadınların hakları hep taciz ediliyor. Neden caydırıcı cezalar verilmiyor. Bunlar gibi birçok cevapsız sorular geliyor aklıma ama hiç birinin cevabı net bir şekilde yok.

Kadınlar katlediliyor ama biz sadece sosyal medyada bir kaç gün boykot ediyoruz ve unutuyoruz. Sonra farklı bir kadın için yine boykota başlıyoruz. Neden kalıcı çözümler sağlanmıyor hala anlayamıyorum. Kadına şiddetin bitmesi için erkeklerin iyi yetiştirilmesi gerekiyor.

Cezalar caydırıcı değil. Hatta cezam zaten az nasılsa diyerek tekrar tekrar şiddet uygulayanlar var. Bu nedenle en ağır cezalarla yargılanmalılar.

Kadının hak ettiği değeri gördüğü, başarılarıyla gündeme geldiği ve şiddet olaylarının artık tekrarının yaşanmadığı bir toplum umuyorum. Kadın olarak bizlerin de var olduğu kabul eden bir toplum içinde yaşamak tüm temennim.

Kalın sağlıcakla...