Herkesin şunu bir kez daha kabul etmesi gerek.

Türkiye, özellikle de Suriye'nin İdlib kentinde gerçekleştirdiği mücadelelerde tüm Dünya'nın gözü önünde bir kez daha gücünü gösterdi. Artık günübirlik, sığ gündemlerin esiri olmaktan çıktı, küresel ölçekte planlar yapan, projeler üreten bir ülke konumuna geldi.

Bütün herkes gördü ki; bu Dünya'da artık Türkiye de var. Özgüvenini kaybetmek üzere olan halkımız da artık seneler sonra yeniden kendine güvenmeye ve inanmaya başladı. Çünkü ulaşımdan sağlığa, tarımdan turizme her alanda destan yazan bir ülkemiz var. Artık Türkiye, kendi menfaati neyi gerektiriyorsa onu yapıp hayata geçirmeye başladı.

Düşünün...

Bir dönem, PKK'lı canilerin cirit attığı bölgelerde şimdi huzur, barış, istikrar var. Dış mihrakların sınırlarımıza püskürttüğü sığınmacılar konusunda da Türkiye, bütün Dünya'ya adeta bir insanlık dersi verdi. Şimdi aynı sükûnet, 4 milyon insanın yaşadığı İdlib'de sağlanacak. Çünkü herkes bilir ki, Türk insanı vicdanlıdır. Türk insanı çalışkandır. Türk insanı vefalıdır. Asırlardır bu milleti tanıyanlar, güzel ülkemizde taş üstüne taş koyanı, başımız üstünde tutacağımızı çok iyi bilir.  

Bu huzur ve sükûnet içinde yaşadığımız coğrafyanın en kuzeyinden en güneyine, en batısından en doğusuna, hatta sınır ötesine kadar ay yıldızlı bayrağımız dalgalanmaya devam edecek. Artık çok iyi biliyorlar ki, göz dikilmez bu vatana, yan bakılmaz bu bayrağa.    

Ahmet Muhip Dıranas'ın da mısralarında dediği gibi:

Yurdumuzun dostuna dost, düşmanına düşmanız,
Bizi sorun tarihlere, biz nasıl kahramanız.
Göz dikilmez bu vatana, yan bakılmaz bayrağa,
Kahramanlar nesliyiz biz, Oğuzun soyundayız.

Kalın sağlıcakla...